İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Kongresi’nde seçime hile karıştırıldığı ve Seçim Kanunu’na muhalefet edildiği yönünde iddialar üzerine bir soruşturma başlattığını duyurdu. Böyle bir durum, partinin iç işleyişinde önemli bir tartışma yaratırken, seçim sonuçlarına da doğrudan etki edebilecek boyutlardadır.
CHP İstanbul İl Kongresi, 8 Ekim 2023 tarihinde yapılmıştı. Bu kongrede başkanlık yarışını, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkan adayı Özgür Özel’in desteklediği Özgür Çelik kazanmıştı. Resmi sonuçlara göre, 196 delegenin oy kullandığı seçimde Özgür Çelik 342 oy alarak, CHP İstanbul İl Başkanı olarak göreve başlamışken, yarışta CHP Genel Merkezi’nin desteklediği Cemal Canpolat ise 310 oyda kalmıştı. Çelik’in seçilmesiyle birlikte partinin İstanbul’daki yönetiminde bir değişim süreci başlamış oldu.
Medya gündemine de yansıyan bu konuyla ilgili tartışmalara gazeteci Barış Yarkadaş, TGRT Haber kanalında yayınlanan Taksim Meydanı programında dikkat çekti. Yarkadaş, CHP 38. Olağan Kurultayı ile İstanbul İl Kongresi’ne dair başlatılan soruşturmalara vurgu yaparak, “Eğer il kongresi iptal edilirse, kurultay da iptal olur. Çünkü 190 kurultay delegesi sonucu doğrudan etkileyecektir,” ifadelerini kullandı. Bu bağlamda, İstanbul İl Kongresi’nin önemi de ortaya çıkmış oldu. Zira, İstanbul’un il bazında toplamda 600 delegesi bulunuyor ve bu delegelerin 190’ı Ankara’ya giderek kurultayda oy kullandı. Dolayısıyla, 190 delegenin varlığı, kurultayın gerçekleştirilmesi açısından kritik bir öneme sahip.
Kongredeki usulsüzlüklerin nasıl ortaya çıktığını açıklayan Yarkadaş, soruşturmanın temellerinin, Tolgahan Erdoğan ile Ferihan Karasu’nun yaptıkları açıklamalar üzerine atıldığını söyledi. Karasu’nun yerel seçimler öncesindeki konuşmaları da bu süreçte dikkat çekmişti. Yarkadaş, ifadelerle ilgili olarak, “Tolgahan ifade verdi, Ferihan Hanım henüz ifade vermeye gitmedi,” şeklinde bilgi verdi.
Konu hakkında görüşlerine yer verilen CHP İl Başkanı Özgür Çelik, soruşturmaların kendisini bıktırdığını belirterek, kongrelerinin oldukça şeffaf bir biçimde gerçekleştirildiğini savundu. Çelik, CHP’lilerin neredeyse her gün adliyeye gitmek zorunda kaldıklarını ve adliye koridorlarında sıkışmaya çalışıldıklarını dile getirdi. Bu durum, CHP’nin iç siyaseti üzerinde gergin bir atmosferin yarattığını ve partinin ilerleyen süreçlerini de etkileyebilecek sorunlar oluşturabileceğine işaret ediyor.
Sonuç olarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma, CHP’nin iç dinamiklerini sorgulayan ve kamuoyunda tartışmalara yol açan bir durum yaratmaktadır. Özellikle de kongre ile kurultay arasında gidip gelen bu karmaşık yapı, CHP’nin geleceği açısından önemli bir belirleyici haline dönüşebilir.
