Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin yaptığı bir açıklama sonrasında, 28 Aralık 2024 tarihinde Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Türk’ten oluşan DEM Parti heyeti, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüştü. Bu görüşme, ülkedeki barış süreci ve Kürt sorununa dair önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Görüşmenin ardından, DEM Parti heyetinin, yaptığı çalışmalar hakkında 17 Ocak 2025’te bir yazılı açıklama yapacağı belirtildi. O tarih geldiğinde, heyetten beklenen açıklama yapıldı ve bu açıklamada, 28 Aralık’ta Öcalan ile yapılan görüşmenin sonuçları hakkında bilgi verildi. Açıklamada, TBMM, siyasi partiler ve cezaevindeki siyasetçilerle gerçekleştirilen görüşmelere de değinildi. 3 Ocak’ta TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile başlayan ziyaretlerin, Milliyetçi Hareket Partisi, Gelecek Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi, Saadet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Deva Partisi ve Yeniden Refah Partisi ile devam ettiği ifade edildi. Ayrıca, 11-12 Ocak tarihlerinde cezaevlerinde tutulan eski eş genel başkanlar ve diğer siyasetçilerle de görüşmeler yapıldığı aktarıldı.
Açıklamada, “Bizi misafir eden partilere teşekkürlerimizi sunuyoruz” ifadesiyle, görüşmeler sırasında kendilerine uygun bir şekilde yaklaşan ve önerilerde bulunan siyasi partilere minnettar olunduğu vurgulandı. Öcalan ile yapılan görüşmenin sonuçlarının aktarımının ve yeni durumun değerlendirilmesinin, TBMM’nin ve demokratik siyasetin sorunların çözümündeki önemine dikkat çekildi. Bu durum, Kürt sorununa kalıcı bir çözüm bulma arzusunu ve Türk-Kürt kardeşliğinin güçlendirilmesini kapsıyordu.
Görüşmeler sırasında, siyasi liderler tarafından barış sürecine destek verildiği, ancak çeşitli kaygıların ve önerilerin de dile getirildiği aktarıldı. Bu kaygılar, süreçteki şeffaflık ve TBMM bünyesinde yürütülmesi konularında yoğunlaştı. Heyetin, bu kaygıları gidermeye yönelik açıklamalarda bulunduğu ifade edildi. Edinilen izlenim, tüm siyasi partilerin, Kürt sorunundan kaynaklanan çatışmalı süreci geride bırakma hususunda ortak bir arzu ve iradeye sahip olduğu yönündeydi.
Daha sonra, cezaevlerinde tutulan siyasetçilerle yapılan tartışmaların son derece olumlu geçtiği ifade edildi. Öcalan’ın ve DEM Parti’nin bu süreçte üstleneceği rol hakkında destek bildirildiği, siyasal ve toplumsal zeminin güçlendirilmesi için üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getireceklerini belirttikleri aktarıldı.
Ancak, barış ve demokrasi odaklı bu süreçte, yazılı ve görsel basında karşılaşılan ayrıştırıcı ve önyargılı üslup ile ortaya çıkan spekülasyonların süreci olumsuz etkilediği belirtildi. Herkesin bu süreçte beklentileri, umutları ve kaygıları olduğu ifade edilirken, bu kaygıların dikkate alınması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, gerçeklerle bağdaşmayan uydurma söylemlerin ortaya çıkmasının barış çabalarına zarar verebileceği konusunda uyarıda bulunuldu.
Sonuç olarak, DEM Parti heyeti en kısa zamanda Öcalan’a bir ziyaret gerçekleştireceklerini ve sürecin sağlıklı yöntemlerle barışa ulaşması için çaba sarf edeceklerinin altını çizdi. Kamuoyundan alınacak desteğin, barış ve çözüm inşasında önemli bir yapı taşı olacağı ifade edildi.