Demokratik İşçi Partisi (DEM) Grup Başkan Vekili Gülüstan Koçyiğit, 2023 yılının Ekim ayında, İçişleri Bakanlığı önünde milletvekilleri ve partililerle birlikte bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Bu açıklamada Koçyiğit, kayyım sisteminin maddenin ve manen iradeyi yok saydığını ifade etti. Koçyiğit, kayyımın Türkiye’de demokrasi adına var olan tüm unsurları ortadan kaldıran bir rejim olduğunu belirterek, “Kayyım, AK Parti iktidarının en belirgin özelliklerinden biridir. Hukuksuzluk, kendini anayasaya ve demokrasiye bağlı hissetmeyen, kendi sandığına saygı duyan, ancak muhalefet veya halkın başka tercihleri söz konusu olduğunda bunları yok sayan bir iktidar anlayışıdır. Bugün burada bir araya gelmemiz, birleşmemiz ve demokrasiye olan inancımızı korumamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Koçyiğit, hükümetin bir tarafıyla “barış” kelimesini sıklıkla kullandığını ancak aslında kayyım atamalarıyla çelişen bir duruş sergilediğini vurguladı. “Barışın yolu kayyımdan geçmez ve asla darbelerden geçmez. Bugün barış ortamını zehirleyen bir kayyım rejimi ile karşı karşıyayız. Tüm Türkiye halkları, demokratik muhalefet ve bu mücadelede yer alan tüm bileşenler olarak, eğer yan yana gelir ve omuz omuza mücadele edersek, Esenyurt’tan Hakkari’ye kadar kardeşlik ve demokrasi köprüleri kurabiliriz. İşte o zaman bu iktidarın üstesinden gelebiliriz” dedi. Koçyiğit, durumu protesto etmeye devam edeceklerini vurgulayarak, Esenyurt, Hakkari, Halfeti, Mardin ve Batman’da kayyım atamalarına karşı ses çıkarmak için mücadele vereceklerini belirtti.
Basın açıklamasında dile getirilen bu konular, DEM Partisi’nin demokrasiye olan bağlılığını ve kayyım atanmasına karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koydu. Koçyiğit, kayyım uygulamalarının sadece bir yönetim biçimi olmadığını, aynı zamanda toplumda demokrasiyi ve halkın iradesini yok sayan bir tutum olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, tüm demokrasi savunucularını daha güçlü bir dayanışma içerisinde olmaya davet etti. Demokratik hakların korunmasının ve geliştirilmesinin birincil öncelikler olduğunu vurgulayarak, Türk toplumunun tüm bileşenlerini bu mücadelede bir arada durmaya çağırdı.
Sonuç olarak, Gülüstan Koçyiğit, demokratik bir yönetim anlayışının gerekliliğine dikkat çektiği basın toplantısında, kayyım uygulamaları ile yükselen otoritarizm karşısında halkın iradesinin nasıl yok sayıldığını gözler önüne serdi. Koçyiğit’in çağrısı, Türkiye genelindeki muhalefet unsurlarının yanı sıra, demokrasi mücadelesi veren tüm bireyleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir dayanışma çağrısıydı. Koçyiğit’in sözleri, toplumda kayyım uygulamalarına karşı bir protesto ve direnç kültürünün gelişmesine zemin oluşturacak potansiyele sahip olduğu gibi, gelecekteki siyasi hareketlerde de önemli bir yer tutacaktır.
