İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılarla alevlenen gerginlik, iki ülke arasında karşılıklı füze tehditleriyle sürmekte. Balistik füzeler ve hava savunma sistemlerinin belirleyici rol oynadığı çatışmalarda, her iki taraf tanınmış kayıplar vermekte.
Bu mücadeleler neticesinde, İran ve İsrail’in sahip olduğu hava savunma sistemleri ile füze kapasiteleri yeniden gündeme geldi. Türkiye’nin bu bağlamda gerçekleştirdiği hazırlıklar, dikkatleri üzerine çekiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Türkiye Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’nda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Orta ve uzun menzilli füze stoklarımızı son gelişmeler ışığında caydırıcılık düzeyine getirecek üretim planlarını yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde kimsenin bize karşı cesaret edemeyeceği bir savunma kapasitesine ulaşacağız.” şeklinde konuşarak Türkiye’nin savunma alanındaki kararlılığını yineledi.
TAYFUN hipersonik hıza ulaşıyor
AA muhabirinin edindiği bilgilere göre, Türkiye’nin yerli füzeleri arasında yer alan TAYFUN, Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) desteğiyle ROKETSAN tarafından geliştirilmiş olup, 280+ kilometre menzil kapasitesine sahiptir. Hipersonik hıza ulaşabilen bu füze, hava savunma sistemleri için tehdit oluşturmamakta ve her türlü hava koşulunda görev yapabilme kapasitesine sahiptir.
BORA füzesi ise, 280 kilometre menzil ile muharebe alanında stratejik hedefler üzerinde etkili ateş gücü sağlıyor. Hedefleri arasında hava savunma sistemleri, radar tesisleri ve lojistik noktalar yer almakta. ROKETSAN’ın üretimi olan BORA füzesi, 8×8 Taktik Tekerlekli Araç ve ROKETSAN Çok Namlulu Roketatar Silah Sistemi aracılığıyla fırlatılabiliyor.
TRG-300 füzesi ise 20-120 kilometre menzil aralığında yüksek öncelikli hedefler üzerinde yoğun ve etkili bir ateş gücü oluşturuyor. Hedeflerine 5 dakikadan daha kısa sürede ulaşabilmesi, kritik noktaların hızlı biçimde etkisiz hale getirilmesini sağlıyor.
TRG-230, yüksek hassasiyetiyle 20-70 kilometre menzil içindeki stratejik hedefleri etki altına alma kapasitesine sahip. Füze, lazer arayıcı başlık sayesinde sivil hasar oluşturmadan nokta atışlarına imkan tanımakta.
Ayrıca, TRG-122 füzeleri, 10-28 kilometre menzil aralığında etkili olup, sivil unsurların yoğun olduğu bölgelerde hassas atışlar yapabilme kabiliyetiyle dikkat çekiyor. TRLG-122 füzesi, 8-28 kilometre menzil aralığında yüksek manevra kabiliyeti sunmakta.
ÇNRA Çok Namlulu Roketatar Silah Sistemi, 10-280 kilometre menzil aralığına sahip kritik hedefleri isabetle vurabilme yeteneği sunmakta. Hedefleri arasında hava savunma sistemleri, radar tesisleri ve diğer stratejik noktalar bulunmaktadır.
Türkiye, uzun menzilli tanksavar füzeleri, hava savunma sistemleri ve hafif sınıf torpidolar gibi pek çok yeni nesil silah sistemleriyle, etkin bir savunma stratejisi oluşturma yolunda ilerliyor.
Deniz ve Hava Sistemleri
ROKETSAN tarafından üretilen Stand-Off Mühimmatı (SOM), 250 kilometre menzil erişimi ile dikkat çekmektedir. Bu füze, yüksek koruma altında bulunan kara ve deniz hedeflerine karşı kullanılmakta.
Akıllı mühimmat olarak öne çıkan MAM-T, havadan yere yüksek yıkım gücüne sahip bir mühimmat türüdür. 30 kilometre ve üzerindeki menzil ile hem sabit hem de hareketli hedeflere karşı etkili olabilmektedir.
Ayrıca, SİPER Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi, düşmanın hava hedeflerine karşı koruma sağlamayı amaçlarken; HİSAR hava savunma füzeleri, limanlar ve askeri üsler gibi tesislerin korunmasına özel olarak tasarlanmıştır.
Türkiye’nin geliştirdiği çeşitli silah sistemleri, milli savunma kabiliyetini artırarak, hava ve deniz çatışma alanlarında etkin bir rol oynamayı hedeflemektedir.
Gelecek Perspektifi
Türkiye’nin savunma sanayii, ülkenin stratejik bağımsızlığını güçlendirmek ve olası tehditlere karşı caydırıcılık seviyesini artırmak amacıyla sürekli olmaktadır. Gelişmiş teknolojilere sahip bu yerli sistemler, Türkiye’nin güvenliğini sağlama noktasındaki kararlılığını gözler önüne sermektedir.
