Türk Eğitim Sen, 28 Ocak-18 Şubat 2025 tarihleri arasında 1535 kadın eğitim çalışanı ile kapsamlı bir anket çalışması gerçekleştirdi. Bu araştırmada katılımcıların yüzde 50.2’si meslek hayatlarının bir döneminde cinsiyetleri nedeniyle mobbinge maruz kaldıklarını ifade etti. Ayrıca, Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu’nun 81 ilde gerçekleştirdiği anket sonucunda, kadınların yüzde 70’inin duygusal şiddet ve mobbinge maruz bırakıldığı belirlenmiştir.
Türk Eğitim Sen’in anketinden elde edilen verilere göre, katılımcıların yüzde 21.2’si, tekrar meslek seçecek olsalardı eğitimci olmayı istemeyeceklerini bildirdi. Bununla birlikte, kadınların yüzde 67.9’u, hem evdeki hem de mesleki sorumlulukları nedeniyle iş yaşam dengesi kurmakta zorluk yaşadıklarını dile getirdi. Yüzde 40.8’i ise, kadın oldukları için yönetici pozisyonlarına layık görülmediklerini düşünüyor.
‘MAAŞ YETERSİZ’
Anket sonuçlarında, “Terfilerde kadınlar erkeklerle eşit haklara sahip” ifadesine katılımcıların sadece yüzde 31.9’u MEB tarafından destekleneceklerini düşünmüyor. Kadın emekçilerin yüzde 56.2’si meslek hayatları boyunca sözlü şiddete maruz kaldıklarını belirtirken, yüzde 20.5’i fiziksel şiddet yaşadıklarını ifade etti. Ek olarak, katılımcıların yüzde 61.1’i aldıkları maaşın yetersiz olduğunu hissetmektedir. %31.9’u “Çalıştığım kurumda erkek meslektaşlarımın yıkıcı rekabeti nedeniyle kadınlık onurumun incindiğini hissederim” ifadesine katıldıkları belirtmiştir. Ayrıca, katılımcıların yüzde 72.9’u meslek yaşamlarının bir döneminde veya şu anda çocuklarının bakımında zorluk yaşadıklarını ve çaresiz hissettiklerini aktarmıştır.
‘GÜVEN YOK’
Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu’nun anketine göre, kamu sektöründe çalışan kadınların yüzde 43.4’ü fırsat eşitliği hususunda kendilerine negatif ayrımcılık yapıldığını düşünmektedir. Sadece yüzde 28.1’i, çalışma hayatında üst pozisyonlara yükselmeleri konusunda cinsiyetlerinin bir engel yaratmayacağına inanmıyor. Katılımcıların yalnızca yüzde 10’u toplumsal yaşamda kendilerini güvende hissediyor. Ayrıca, kadın emekçilerin yüzde 76.8’i, çocuklarının bir yaşına gelene kadar doğum izninin sürmesi gerektiğine inanırken, yüzde 90.6’sı annelik durumu için yapılan desteklerin yetersiz olduğunu düşünmektedir.
Sonuç olarak, bu anketler, Türk eğitim sektöründeki kadınların iş yaşamında cinsiyet kaynaklı sorunlarla karşılaştığını ve bu durumun onların mesleki yaşamlarının hem kişisel hem de profesyonel yönlerini olumsuz etkilediğini ortaya koymaktadır. Kadınların karşılaştığı mobbing, düşük ücretler, yönetim pozisyonlarına erişimdeki engeller ve güvensizlik hissi, eğitim alanındaki kadın emekçilerin sorunları arasında ön planda yer almaktadır.
Cumhuriyet