Kara, Ankara’da şehir içi toplu taşıma hizmeti sunan otobüs esnafıyla birlikte, Ankara İlçe Terminali’nde bir basın açıklaması gerçekleştirerek kamuoyuna duyurularda bulundu. Bu açıklamanın temel sebebi, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından sağlanan desteklerin yeni yıl itibarıyla sona ereceği bilgisinin edinilmesi oldu. Kara, bu durumun kendileri için endişe verici olduğunu vurgulayarak, çeşitli gider kalemleri ve ürünlere gelen zamlara işaret etti. Ancak buna karşın Ankara’da toplu taşıma ücretlerine herhangi bir zam yapılmadığını ifade ederek, bu durumdan dolayı mağduriyet yaşadıklarını öne sürdü.
Kara, aynı zamanda öğrencilerin kullandığı abonman kartları hakkında da önemli açıklamalarda bulunarak, “Bu kartların verilmesi için ilk onay veren bendim, fakat şimdi verdiğimize pişman olduk.” dedi. Kardinal olarak, bu kartların her öğrenciye verilmeyeceğini ifade eden Kara, bugünkü abonman kartı sayısının, Ankara’daki tam bilet sayısını aştığını dile getirdi. İki yıl önce, toplu taşıma araçlarına binen tam biletli yolcu oranının yüzde 37-38 olduğu bilgisiyle, günümüzde bu oranın yüzde 20’lere gerilediğini belirtti. Bu durumun sektördeki gelir dengesizliğine bir başka örnek olduğunu söyledi.
Kara, ayrıca ücretsiz biletlerdeki gelir desteğinin artırılması yönünde bir talepte bulundu. Ücretsiz biniş hakkına sahip olan 65 yaş ve üstü bazı vatandaşların toplu taşıma araçlarında keyfi bir şekilde yolculuk yaptığını iddia ederek, bu durumun sistemin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini ifade etti. Toplu taşıma hizmetleri ve işletmecilerinin içinde bulunduğu zorlukların artması halinde, sorunların çözüme kavuşturulmadığı takdirde, 20 Ocak tarihinden itibaren hizmet vermeyeceklerini duyurdu.
Kara, bu şekilde bir karar almaları halinde, 20 Ocak’ta kontak kapatma yoluna gitmemeleri durumunda, ücretsiz ve abonman karta sahip olan vatandaşları özel halk otobüslerinde taşıyamayacaklarını belirtti. Özel halk otobüsü sektörünün, Türkiye genelinde gelir desteği olmadan işleyebilme olanağının bulunmadığını ifade eden Kara, yaşanan sorunların bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı. Bu açıklamalar, hem toplu taşıma sektörü için kritik bir dönemeç oluştururken, hem de toplumsal hale gelen ulaşım sorunlarının daha görünür hale gelmesini sağladı.
