Demirel, memurların her yıl daha erken tarihlerde üst vergi dilimlerine geçerek maaşlarında kayıplar yaşadığını ve bu durumun yüksek kira bedelleriyle birleştiğinde geçim sıkıntısını artırdığını ifade etti.
Demirel’in açıklamalarına göre, memurların maaşları yapılan yıllık zamlarla belirli bir seviyeye ulaşabilse de, vergi dilimlerinin sabit kalması veya yetersiz artırımlar sebebiyle, yılın ilerleyen dönemlerinde bu zamların büyük bir kısmı vergi kesintileriyle yok oluyor. Özellikle yüksek enflasyon ortamında, nominal maaş artışlarının alım gücüne yansımadığı ve vergi yüküyle daha da düşmediği vurgulanıyor.
Kira Ödemeleri Memurlar İçin Zorlayıcı Bir Unsur
Demirel, memurların vergi kaynaklı yaşadığı mağduriyetin yanı sıra, büyük şehirlerdeki konut kiralarının yüksek seviyelerde olmasının onları ciddi bir çıkmaza soktuğunu belirtti. Şehir merkezlerinde veya ulaşım imkanları iyi olan bölgelerde makul koşullarda barınmanın, memur maaşlarıyla neredeyse imkansız hale geldiğini kaydeden Demirel, birçok memurun gelirinin önemli bir bölümünü kira ödemelerine ayırmak zorunda kaldığını ifade etti. Bu durumun memurların temel ihtiyaçlarını karşılama ve sosyal yaşam kalitelerini sürdürme açısından büyük kısıtlamalar getirdiğini vurguladı.
Banka Promosyonlarında Düzenlemeye İhtiyaç Var
Demirel, memurların yaşadığı ekonomik sıkıntılara ek olarak, banka promosyonlarının da yetersiz olduğunu dile getirdi. Promosyon anlaşmalarının genellikle bankaların çıkarlarına uygun olduğunu ve memurların reel kayıplarını karşılamaktan uzak olduğunu belirten Demirel, bu konunun toplu sözleşme masasında tartışılması gerektiğini vurguladı. Demirel, banka promosyonlarıyla ilgili somut taleplerini şu şekilde sıraladı:
* Banka promosyonları toplu sözleşme görüşmelerinde gündeme alınmalı ve memurların yararına olacak şekilde merkezi bir düzenleme yapılmalıdır.
* Promosyon miktarı, en düşük devlet memuru maaşının en az 4 katı seviyesinde olmalıdır.
* Her yıl meydana gelen enflasyon veya maaş artışı farkı, yıl sonunda kamu çalışanlarının hesaplarına otomatik olarak yatırılmalıdır. Böylelikle memurlar, banka promosyonlarından dolayı mağduriyet yaşamayacaklardır.
Yetkili Sendikanın Rolü Büyük
Sağlık Liyakat Sen Genel Başkanı Mehmet Demirel, bu durumun memurların geçim derdini artırdığını, motivasyonlarını olumsuz etkilediğini ve bazı durumlarda memurların görev yaptıkları şehirlerden taşınmak zorunda kaldığını ifade etti. Demirel, konuya acil çözümler beklediğini belirterek, gelecek toplu sözleşme görüşmelerinde yetkili sendikaya büyük görevler düştüğünü ve bu sorumluluğun onlara ait olduğunu belirtti. İşte Demirel’in bu konudaki talepleri:
* Vergi dilimlerinin güncellenmesi: Enflasyon oranları ve memur maaş artışları göz önünde bulundurularak vergi dilimlerinin her yıl revize edilmesi ve daha geniş aralıklarla düzenlenmesi için güçlü bir mücadele verilmelidir.
* Vergi adaleti: Vergi yükünün daha adil bir şekilde dağıtılması ve memurlar üzerindeki baskının azaltılması adına somut adımlar atılmalıdır.
* Seyyanen zamların korunması: Maaş artışlarına yapılan seyyanen zamların, vergi dilimi hesaplamalarına dahil edilmeden net bir şekilde ödenmesi için kararlı bir duruş sergilenmelidir.
* Kira yardımı veya lojman imkanlarının artırılması: Özellikle büyük şehirlerde görev yapan memurlar için kira yardımı uygulamalarının genişletilmesi veya kamu lojmanlarının sayısının artırılması ve erişilebilirliğinin sağlanması toplu sözleşme masasında öncelikli konular olmalıdır.
* Konut politikalarında düzenleme: Konut kiralarındaki aşırı artışların önüne geçilmesi için etkili politikaların geliştirilmesi ve denetimlerin sıkılaştırılması yönünde hükümet nezdinde baskı kurulmalıdır.
* Banka promosyonları için adil bir düzenleme: Yukarıda belirtilen promosyon talepleri, toplu sözleşme gündemine alınarak memurların hakları korunmalıdır.
Demirel, memurların yaşadığı bu ekonomik sıkıntılarının çözülmesi için yetkili sendikanın toplu sözleşme masasında memurların haklarını güçlü bir şekilde savunması gerektiğinin altını çizdi. Aksi takdirde, memurların alım gücünün düşmeye devam etmesinin kamu hizmetlerinin kalitesine olumsuz etkide bulunabileceği uyarısında bulundu.
