Güvenlik güçleri, dolandırıcılık faaliyetlerine karşı verdikleri mücadeleyi durmaksızın sürdürüyor. Bu kapsamda, Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, dolandırıcılık mağduru Z.G’nin başvurusu üzerine kapsamlı bir soruşturma başlattı.
Yapılan titiz incelemeler sonucunda, dolandırıcıların Z.G’yi telefonla arayıp kendilerini polis ve savcı olarak tanıtmış olmaları dikkate alındı. Bu şüphelilerin yönlendirmesi ile Z.G’nin evinde bulunan değerli ziynet eşyalarının, kızı tarafından bir kuyumcuda bozdurulduğu ve şüpheli kişinin talimatıyla 710 bin lira tutarında paranın bir hesaba gönderildiği ortaya kondu. Bu durum, dolandırıcılık operasyonunun ne denli karmaşık ve organize olduğunu gözler önüne serdi.
Polis, paranın gönderildiği hesabın sahibini tespit ederek, 4 suçtan kaydı bulunan Engin Ö. isimli şüpheliyi Esenyurt’ta yakaladı. Bu operasyon sırasında, Engin Ö. ile birlikte hareket ettikleri belirlenen ve 3 suçtan kaydı bulunan Serhat K. de gözaltına alındı. Her iki şüphelinin dolandırıcılık faaliyetlerinde önemli bir rol oynadığı anlaşıldı.
Benzer dolandırıcılık yöntemleriyle başka mağdurları da hedef alan Serhat K’nin, İzmir’de 26 Kasım tarihinde “bankadan arıyoruz” diyerek dolandırdığı bir diğer mağdurdan 202 bin lira elde ettiği belirlendi. Bu bilgi, dolandırıcılık şebekesinin ne kadar geniş bir ağ kurduğunu ve birden fazla mağduru nasıl hedef aldığını gösteriyor.
TUTUKLANDILAR
Soruşturmalar sonucunda, Engin Ö. ve Serhat K. emniyetteki işlemlerinin hemen ardından adli makamlara sevk edilmiş ve burada tutuklanma talebiyle ilgili işlemler gerçekleştirilmiştir. Bu gelişme, dolandırıcılık suçlarıyla mücadelenin ne denli önemli ve acil bir mesele olduğunu da ortaya koymaktadır. Gözaltına alınan şüphelilerin, yaptıkları dolandırıcılık faaliyetlerinin ardında daha fazla suçlu ya da şebekenin olup olmadığı üzerine geniş çaplı araştırmalar devam ediyor.
Güvenlik güçlerinin bu tür faaliyetler karşısında ne kadar kararlı olduğunun göstergesi olan bu olay, dolandırıcılık mağdurlarının yalnız olmadığını ve bu tür suçlara karşı adaletin mutlaka tecelli edeceğini anlatıyor. Dolandırıcılık mağdurlarının, yaşamış oldukları kötü deneyimlere rağmen, güvenlik güçlerine başvurarak bu suçların önüne geçilmesine katkıda bulunması büyük önem taşıyor. Bu durum, toplumsal bilincin artmasına ve dolandırıcılığın önlenmesi adına farkındalığın güçlenmesine yardımcı olacaktır. Dolandırıcılık faaliyetleriyle mücadelede herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiği unutulmamalıdır.
