Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gündeme getirdiği bir konuşmasında, savaş suçlusu olarak nitelendirilen bir gemiyi ifşa eden gençlerin karşılaştığı hukuki sorunları ele aldı. Kaya, “Savaş suçlusu bir gemiyi ifşa eden 16 genci gece yarıları karakolda sabahlatıyorsunuz, daha sonra ise yurt dışı yasağı getirerek, soruşturma devam ederken onları serbest bırakıyorsunuz. Ancak bu gençlerin yurt dışına çıkma niyeti yok. Onlar bu topraklara ait” ifadelerini kullandı.
Bülent Kaya, Türkiye’de yaşanan bu durumu eleştirerek, “Yetkililer, savaş suçlusu olarak değerlendirilen bu geminin limanımıza demirlemesine nasıl müsaade ediyorlar? Bu geminin, Vicdan Gemisi’nin yanına demirlemesine olanak sağlayacak şekilde bir izin veriliyor” dedi. Kaya, söz konusu izinlerin kesinlikle sorgulanması gerektiğini vurguladı.
Kaya, gençlerin bu durumu protesto ettiğini ve yurt dışında gelen Siyonist gemilerin Türkiye’de bırakılmaması yönünde bir talepte bulunduklarını belirtti. Gençlerin bu taleplerinin yanlış anlaşılarak yurt dışına çıkışlarının yasaklandığını ifade eden Kaya, “Sizler, bu gençlerin talebini göz ardı ederek, yurt dışından gelen gemilere Türkiye’de yer açıyorsunuz. Bu durum, adaletin ve vicdanın hiçe sayılmasıdır” dedi.
Bülent Kaya, Türkiye’nin bu tür insan hakları ihlallerine karşı duyarlı olması gerektiğini, özellikle gençlerin haklarını korumak adına daha kararlı adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Mecliste yaptığı konuşmada, “Bu gençlerin yalnızca ülkenin geleceği açısından değil, aynı zamanda birey olarak kendi hakları açısından da korunmaları gerekir” şeklinde ifade etti.
Kaya’nın konuşması, böyle bir durumu kabul edilemez bulduğunu ve Türkiye’nin, uluslararası hukuka ve insan haklarına saygı göstermesi gerektiğini ifade ederken, savaş suçlusu gemilerin Türkiye’de barınmasına ilişkin endişelerini dile getirdi. Bu bağlamda, Türkiye’nin bu konudaki tutumunu sorgulamak gerektiğinin altını çizdi.
Sonuç olarak, Bülent Kaya’nın TBMM’deki konuşması, gençlerin ve aktivistlerin korunması gerekliliğini ön plana çıktı. Savaş suçlusu olarak nitelendirilen bir geminin Türkiye’ye gelmesi konusundaki izinlerin vicdan bulması gerektiği mesajını verdi. Ayrıca, yurt dışında gelen bir geminin varlığının, Türkiye’de yaşayan gençlerin haklarıyla ve talepleriyle çeliştiğini belirtti. Ülkenin genç nesline sahip çıkma ve onlara adil bir şekilde yaklaşma konusunda acil bir ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
