Türkiye’de ‘Tip 1 diyabet’ hastası çocukların aileleri, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından sensörlü şeker ölçüm cihazlarının geri ödeme listesine alınması konusunda talepte bulunmuşlardı. Bu talep, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde hükümetten gelecek olumlu bir yanıt beklenen bir konu olarak gündeme geldi. Türkiye Gazetesi’nin öncülüğünde ortaya atılan bu talebe ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, yaptığı açıklamalarla ailelere umut verdi.
Bakan Işıkhan, Türkiye’de 18 yaş altı yaklaşık 20.000 Tip 1 diyabetli çocuk olduğunu belirtti. Bu çocukların sensörlü şeker ölçüm cihazlarına ihtiyaç duyduğuna değinerek, SGK’nin geri ödeme listesine alınma sürecini açıkladı. Işıkhan, “Sensörlü şeker ölçüm cihazlarının geri ödeme kapsamına alınması için yapılan başvuruların Sağlık Hizmetleri Bilimsel ve Akademik Danışmanlık Komisyonu tarafından değerlendirildiğini, dolayısıyla sürecin Sağlık Bakanlığı ile de istişare edilerek devam ettiğini” ifade etti. Sürecin henüz tamamlanmadığını vurguladı.
Ayrıca, Işıkhan devam eden çalışmalara ilişkin bilgi vererek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sürekli glikoz izleme sistemlerinin mevcut durumda 7.000 çocuğa temin edildiğini aktardı. Bu bilgi, birçok aile için olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi çünkü bu tür cihazların çocukların kan şekerini düzenli ve doğru bir şekilde takip etmeye yardımcı olacağı düşünülmektedir.
Bakan Işıkhan, tedavi süreçlerinin önemine de vurgu yaparak, diyabet ve buna bağlı komplikasyonların tedavi giderlerinin, hasta eğitiminin ve diyabet tedavisinde kullanılan ilaçların Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında karşılandığını belirtti. Sensörlü şeker ölçüm cihazlarının geri ödeme kapsamına alınması için gerekli işlemlerin hızla tamamlanacağını söyledi. Ayrıca, Maliye Bakanlığı’nın yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde olumlu bir eğilim olduğunu aktardı ve “Yakın zamanda komisyon kararını paylaşma fırsatı bulacağız” şeklinde bir ifade kullandı.
Sonuç olarak, ‘Tip 1 diyabet’ hastası çocukların aileleri için yapılan bu girişimler, hem bir umut ışığı olarak hem de yaşam kalitelerinin yükseltilmesine yönelik önemli adımlar olarak değerlendirilmektedir. Aileler, sağlıklarına dair olumlu gelişmelere, özellikle de eşit ve erişilebilir sağlık hizmetlerine ulaşma noktasında umutlarını korumakta ve yetkililerden gelecek haberleri sabırsızlıkla beklemektedir.