Suriye’de muhalif gruplarla Beşar Esad güçleri arasında çatışmaların başlamasının ardından, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, bölgesel bir tur kapsamında 29 Ekim 2023 tarihinde yaptığı Şam ziyaretinin ardından, 30 Ekim 2023’te Türkiye’ye bir ziyarette bulundu. Arakçi, Türkiye’nin başkenti Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile birlikte ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Bu basın toplantısı sırasında, Bakan Fidan, Suriye’deki gelişmelere ilişkin kritik yorumlarda bulundu. Fidan, son gelişmelerin Suriye hükümetinin kendi halkıyla ve meşru muhalefetle uzlaşmak zorunda olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti. “Suriye’deki olayları herhangi bir dış müdahaleyle açıklamaya çalışmak bu aşamada yanlış olacaktır” diye ekledi. Fidan, Astana sürecinin yakın zamanda yeniden hayata geçirileceğini de vurguladı.
Fidan, İran ile ilişkilerin güçlendirilmesi ve iki ülke arasında ticari işbirliğinin artırılması konularında da önemli açıklamalar yaptı. Ortaklaşa işbirliğini ve sınır illerinin ticaret havzasına dönüşmesini hedeflediklerini belirten Fidan, bu doğrultuda gerekli altyapı çalışmalarını bir an önce hayata geçirmeleri gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, terörizme karşı ortak mücadeleyi sürdürme kararlılıklarını ifade etti.
Fidan, terör örgütleri PKK, YPG ve PJAK’a karşı ortak bir politikayı izlemelerinin gerekli olduğuna da dikkat çekti. Bu bağlamda, Türkiye ve İran arasında oluşturulan mutabakatların sahada etkin bir şekilde uygulanması için zaman kaybetmemeleri gerektiğini vurguladı.
Fidan, Suriye’deki çatışmalar ve yaşanan olayları olağanüstü bir durum olarak değerlendirdiklerini ve bu çerçevede Suriye’deki tüm tarafların diyalog kanallarını açık tutmalarının önemini vurguladı. Nüfusun yarısının yerinden edilmesi gibi sorunların Suriye’nin istikrarsızlığını artırdığına da dikkat çekti. “Türkiye ve İran’ın Suriye meselesindeki görüşlerini samimi bir şekilde ortaya koyması Suriye için hayati bir konudur” dedi.
Arakçi ise, Suriye’deki terör gruplarının ABD ve İsrail ile bağlantılarının bulunduğunu ifade ederek, bu grupların Suriye’de güvensizlik yarattığını dile getirdi. Arakçi, “Siyonizm rejiminin bu gerilimin çıkmasındaki rolünü göz ardı etmek büyük bir hata olur” diyerek, Astana sürecinin kazanımlarının korunması için fikir birliği sağladıklarını belirtti.
Fidan’ın basın toplantısında dile getirdiği ortak güvenlik ve istikrar arayışları, Türkiye ve İran’ın komşu olarak Suriye’de güvenliği sağlamak için etkin girişimlerde bulunmasının elzem olduğunu göstermektedir. Suriye’nin terör örgütleri için bir üs olmaması gerektiğine dikkat çeken Arakçi, İran’ın Suriye halkı ve hükümetiyle olan desteklerinin devam edeceğini sözlerine ekledi.
Sonuç olarak, Türkiye ve İran arasında gelişen bu diplomatik etkileşimler, Suriye’deki çatışmaların çözümü ve bölgedeki istikrarın sağlanması konusunda önemli bir adım olarak