Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) bünyesinde, çiftçileri salyangoz üretimine yöneltmek amacıyla bir tesis kurulduğu bildirilmektedir. Projenin yürütücülerinden olan Prof. Dr. Zeki Yıldırım, Türkiye’yi Avrupa’da bu alanda en üst lige çıkarmayı ve hak ettiği düzeye ulaştırmayı hedeflediklerini ifade etti. Yıldırım, dünya genelinde satılan salyangoz türlerinin önemli bir bölümünün Türkiye’de doğal olarak yaşadığına ve ülkenin dünya üretiminin %70’ini sağladığına dikkat çekti.
MAKÜ tarafından hayata geçirilen bu projeyle, Türk çiftçisinin ekonomik değeri olan ‘Helix aspersa’ türü kara salyangozunun üretimine yönlendirilmesi amaçlanmaktadır. 400 metrekarelik alanda yürütülen bu projede, 200 metrekarelik bir kuluçkahane ve 200 metrekarelik bir sera bulunuyor. Bu tesis aracılığıyla çiftçilere alternatif gelir kaynakları sağlanması hedeflenmektedir. Avrupa ülkelerinde doğadan salyangoz toplamanın yasaklanması nedeniyle, dünya piyasasında kullanılan birçok tür Türkiye’de doğal olarak bulunmakta ve toplanabilmektedir. MAKÜ’deki tesis, Türkiye’nin salyangoz üretiminde önemli bir yere sahip olmuş ve burada kültürel bazdaki türlerin üretimi teşvik edilerek iş imkanları yaratılması planlanmaktadır.
Prof. Dr. Zeki Yıldırım, üniversitenin yerleşkesinde devam eden salyangoz yetiştiriciliği ile ilgili yaptığı açıklamada, bu projenin Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan alınan bir proje çerçevesinde yürütüldüğünü belirtti. Üniversitenin deneme çiftliğinde, salyangoz yetiştiriciliğinde kullanılan temel türlerin ele alındığını ve bu türlerin yetiştirilme durumlarının incelendiğini vurguladı. Projenin üçüncü yılına girdiğini ve belli hedeflerin gerçekleştirildiğini ifade eden Yıldırım, yetiştiriciliğin temel sorunlarının öğrenildiğini ve bu süreçte çok teknik bilgi birikimi gerektiğini dile getirdi.
Türkiye genelinde salyangoz yetiştiriciliği yapmak isteyen kişilerin sayısının oldukça yüksek olduğunu belirten Yıldırım, yoğun talep aldıklarını söyledi. Üretim tarafında sorunları çözüme kavuşturduklarını ancak satış ve bakanlık prosedüründe hala zorluklar yaşadıklarını kaydetti. Prof. Dr. Yıldırım, başlıca hedeflerinin Türkiye’yi Avrupa’da bu alanda en üst sıraya yerleştirmek olduğunu ve bu hedefe ulaşmaları durumunda ciddi bir gelir sağlanacağını belirtti. Ayrıca, su ürünleri ihracatının önemli bir bölümünün salyangozlar aracılığıyla sağlanacağını ve bu durumun hem ülkeye döviz girişi hem de istihdam fırsatları yaratma potansiyeli taşıdığını ifade etti.
Salyangoz üretimiyle ilgili yürütülen çalışmaları genişleten Prof. Dr. Yıldırım, üreticilere eğitim verdiklerini ve fahri danışmanlık yaptıklarını vurguladı. Kuruluşlarının ticari değil eğitim odaklı olduğunu belirten Yıldırım, Avrupa’da doğadan salyangoz toplamanın yasaklandığına dikkat çekti. Türkiye’de de ileride böyle bir yasak olabileceğini ve doğal kaynakların hızla tükenmesi nedeniyle bu açığı kapatmak için salyangoz yetiştiriciliğine yönelmek istediklerini ifade etti.
MAKÜ öğretim üyelerinden Doç. Dr. Mustafa Emre Gürlek ise, salyangoz pazarının oldukça geniş olduğunu ve dünya genelinde alıcısının bulunduğunu aktardı. Türkiye’de üretilen salyangozların büyük çoğunluğunun Avrupa ülkelerine ihraç edildiğini, özellikle Fransa, İtalya ve doğu blok ülkelerine ciddi miktarlarla ihracat yapıldığını dile getirdi. Gürlek, salyangozların sadece gıda alanında değil, tıbbi açıdan da önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.