Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın 14 Ocak 2023 tarihli duruşmasında, sanık avukatları tarafından verilen reddihakim talebi, Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yönlendirildi. Üst mahkeme, bu talepleri ayrı ayrı reddederek dava dosyasını asli mahkemeye geri yolladı. Dava, aynı mahkeme heyetiyle 18 Şubat 2023 tarihinde devam edecektir.
Davanın geçmişine gelince, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın başında bulunduğu suç örgütünün, sanık doktor İlker Gönen ve 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir tarafından idare edildiği bildirilmektedir. İddianamede, suç örgütünün temel amacının, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini etkisiz hale getirerek doluluğunu artırmak ve hastaların sağlık durumlarıyla oynayarak Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) yüksek ödeme almak olduğu ifade edilmektedir.
Söz konusu iddianamede, sanıkların hasta bebeklerin sağlık durumlarını olduğundan daha ağır göstererek, gereksiz yere uzun süre hastanede kalmalarını sağladıkları açıklanmaktadır. Bu yöntemle SGK’dan yüksek ücretler tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından da fazladan para alındığı belirtilmektedir. Ayrıca, bebek hastaların uygun sağlık hizmeti alabileceği hastanelere yönlendirilmesi yerine, örgüt adına kazanç sağlayan hastanelere yatırıldığı ifade edilmektedir. Burada elde edilen kazançların çoğu, sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşılmaktadır. Böylece, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi menfaat elde edilmesi ön plana çıkmaktadır.
Ceza istemleri ise şöyle sıralanmaktadır: İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için, 10 bebeğin ölümü nedeniyle “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez. Ayrıca, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da toplam 11 kez uygulanmak üzere hapis cezası talep edilmektedir; bu cezaların toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar olabileceği belirtilmektedir. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmektedir. Ayrıca, 8’i kadın toplam 44 sanık için de benzer suçlardan hapis cezaları öngörülmektedir.
İddianamede, dolandırıcılık suçu işlenerek maddi kazanç temin eden bazı hastaneler ve şirketler için de güvenlik tedbiri uygulanması ve bu kuruluşların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep edilmektedir. Bu soruşturma çerçevesinde İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da bir hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve diğer hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmiştir. Ayrıca, yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında ölümle tehdit eden kişilerin de tutuklandığı kaydedilmektedir.
Tutuksuz olarak yargılanan 4 sanık ise tutuklanmıştır: Mahkeme heyetinin ilk duruşmadaki kararı doğrultusunda, tutuksuz y
