Sürücü Yasin C, 7 Temmuz 2023 tarihinde Buhara Caddesi’nden Sincan Yolu yönüne doğru ilerlediği sırada yol çalışması yapılan bir bölgeye gelmiştir. Ancak, bu alanda uyarı işaretleri bulunmadığı gibi, üstüne beton dolu bir kova konulmuş olan bir çukura girmiştir. Bu kaza sonucu, Yasin C’nin aracının alt takımları, motoru ve yardımcı aksamları ciddi şekilde hasar görmüştür. Çarpmanın etkisiyle hava yastığı da açılmış ve sonuç olarak araçta büyük bir maddi hasar meydana gelmiştir.
Yasin C, kazanın sorumlusunun Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) olduğunu öne sürerek, avukatı Ceren Atalay aracılığıyla Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açmıştır. Açılan davada, bu kazanın neden olduğu değer kaybı, araç yoksunluğu, onarım ve çekici ücretinin tazmin edilmesi talep edilmiştir. Yani Yasin C, maddi zararın karşılanmasını istemiştir.
Sürücüye 110 bin 223 lira ödenecek
Davanın karşı tarafında yer alan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin avukatı ise, beton dolu kovanın belediye tarafından yerleştirilmediğini ve kazanın sürücünün kusuru nedeniyle gerçekleştiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Ancak, davanın seyrini etkileyen bilirkişi raporunda, yol bakım ve güvenlik sorumluluğunun ABB’ye ait olduğu ifade edilmiştir. Raporda, belediyenin bu konuda hizmet kusuru işlediği belirtilmiş ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmediği için belediyenin yüzde 60 oranında asli kusurlu olduğu vurgulanmıştır.
Sonuç olarak, Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, bilirkişi raporunu dikkate alarak Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğuna hükmetmiş ve Yasin C’nin gerçek hasar tazminatı, araç değer kaybı, araç yoksunluk zararı ve çekici ücretini karşılaması gerektiğine karar vermiştir. Mahkeme, toplamda 110 bin 223 liranın Yasin C’ye ödenmesine hükmetmiştir.
“Bilirkişi raporlarında, davalı belediyenin kusurlu olduğu açıkça belirlenmiştir”
Bu mahkeme kararını değerlendiren avukat Ceren Atalay, bilirkişi raporlarında davalı konumundaki belediyenin kusurlu olduğunun net bir şekilde ortaya konulduğunu belirtmiştir. Avukat Atalay, “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ilgili hükümlerinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen davalı belediyenin hizmet kusurunda bulunarak, vatandaşın can ve mal güvenliğini tehlikeye attığı tarafımızca kanıtlanmıştır” şeklinde ifadelerde bulunmuştur. Bu durum, hukuki süreçte mağdur olan sürücünün haklarının savunulması adına önemli bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.
