Kamuoyunda “yüksek karlı gizli fon” vaadiyle, ünlü futbolcular da dahil olmak üzere 30’dan fazla kişiyi dolandırdığı iddiasıyla tutuklanan eski bankacı Seçil Erzan’ın yargılanma süreci İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Duruşmaya, davanın tek tutuklu sanığı olan Seçil Erzan cezaevinden getirilirken, tutuksuz sanıklar Ali Yörük, Atilla Yörük, Nazlı Can ve Asiye Öztürk ile çok sayıda taraf avukatı duruşmada yer aldı. Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Seçil Erzan’a yönelik katılma talebi de mahkeme tarafından kabul edildi.
EV ALDIRMAYIP FONA DAHİL ETMİŞ
Duruşmanın başında esnaf olarak çalışan müşteki Erkan Karaca dinlendi. Karaca, 2019 yılında Seçil Erzan’ın mağazasına gidiş gelişleri sırasında tanıştıklarını ve Erzan’ın kendisine bankacı olduğunu söylediğini ifade etti. Ev alma düşüncelerinin olduğu bir dönemde, Erzan’ın yanına giderek danışmanlık almak istediğini belirten Karaca, “Seçil Erzan evlerin yüksek fiyatlı olduğunu söyleyerek, yatırım yapmamız için yönlendirdi. Eğer yatırım yapmak istiyorsak kapalı bir fonun varlığını, bu fonda banka yöneticilerinin ve eski futbolcuların olduğunu belirterek yüksek getirisini vurguladı ve yatırımlarımızı buraya yapmamız gerektiğini söyledikçe bana güven verdi.” şeklinde konuştu.
“DUDAK UÇUKLATAN KAZANÇLAR”
Müşteki Karaca, Erzan’ın kendisi hakkında 673 bin dolar alacağı olduğunu iddia etti. Karaca ifadesinde, “Dudak uçuklatan kazançlardan bahsediyordu ama her seferinde farklı bahanelerle oyaladı. Genel Müdür olacağını söylerken, parayı aldıktan sonra herhangi bir belge temin etmedi. Şube ziyaretlerimde genellikle hazineden ‘Selçuk’ isimli birisiyle sürekli konuşuyordu. Fondan para çıkmayınca kendisi tarafımdan senet vermek zorunda kaldı.” dedi ve bu nedenlerle şikayetçi olduğunu belirtti.
“FON DEĞİL BORÇ ALDIM”
Seçil Erzan ise duruşmada savunma yaptı ve “Ben bu insanların hiçbirini kandıramadım. Fon vaadiyle kandırmam mümkün değil.” diyerek tüm önceki açıklamalarını yalanladı. Erzan, bu kişilere borç aldığını ve geri ödemeye çalıştığını ifade etti. Geçtiğimiz gün mahkemeye sunmuş olduğu dilekçedeki beyanlarının çelişkileri sorulduğunda, yaklaşık bir saat süren bir soru-cevap sürecinde dikkat çeken birçok husus ortaya çıktı.
SORULARA CEVAP VEREMEDİ
Erzan, işlemlerin bankacılık işlemi olmadığını, paraları elden aldığını ve elden ödeme yaptığını belirtti. Mahkeme başkanı, Atilla Baltaş’a borcunun olmadığını belirtmesi üzerine “Borcun yoksa neden Atilla Baltaş’tan para aldın?” sorusunu yöneltti. Erzan, başlangıçta sessiz kalıp “Faizin faizini ödeyecektim” diye yanıtladı. Duruşma savcısı, geçmiş celselerde Erzan’ın beyanlarına yer verilen mesajlaşmalarda “Sistem” ifadesinin kullanılmasına dikkat çekti. Erzan, bu konuda da susma hakkını kullanarak cevap vermemeyi tercih etti. “Herkes kendisine gelen paranın başkalarından geldiğini biliyordu” demesi üzerine mahkeme başkanı, “Parayı verenler biliyor muydu?” sorusunu yöneltti ama Erzan bu soruya da karşılık veremedi.
BORÇ SAVUNMASI
Erzan, yaşam standartlarının artıp artmadığına dair soruya ise “Hayır” cevabı verdi. “Borç para almak için sizin insanlara gitmeniz gerekiyor. Neden onlar size geldi?” sorusuna ise “Yakın çevremde, tanıdıklardı.” yanıtını verdi. Bu ifadeler, dur