Son dakika haberi olarak duyurulan önemli bir gelişme, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık Bürosu tarafından yürütülen bir soruşturma çerçevesinde yaşandı. Söz konusu soruşturma, deprem bölgesinde enkaz altında kalan, trafik kazası sonucunda kullanılamayacak duruma gelen ve yanarak ağır hasar gören araçların ruhsat belgeleri ve şasi numaralarının değiştirildiğini ortaya koydu.
Soruşturmada dikkat çeken bir başka ayrıntı ise, bu işlemlerin Gürcistan Sarp Gümrük Kapısı ve Bulgaristan Kapıkule Gümrük Kapıları’ndan geçiş yapan yabancı uyruklu kişiler tarafından gerçekleştirildiği belirlendi. Araçların şasi numaralarının, hasarlı araçlara kimyasal sıvı dökülerek değiştirildiği tespit edildi. Bu durum, hem güvenlik hem de hukuk açısından ciddi endişelere yol açtı.
40 MİLYON LİRALIK HAKSIZ KAZANÇ
Yapılan araştırmalara göre, söz konusu suç örgütü, 25 aracın şasi numaralarını değiştirerek “change” işlemi gerçekleştirdi. Ardından, bu araçları ortak hareket ettikleri oto galerisi üzerinden internet sitelerinde pazarlayarak üçüncü şahısları mağdur ettiler. Bu yöntemle yaklaşık 40 milyon lira haksız kazanç elde ettikleri belirlendi. Bu durum, hem vatandaşların güvenliği hem de ekonomik istikrar açısından ciddi bir sorun teşkil ediyor.
Bu süreçte, Ankara Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, Ankara merkezli İstanbul, Bursa, Tokat ve Trabzon’da eş zamanlı olarak kapsamlı bir operasyon gerçekleştirdi. Operasyon sonucu, toplam 15 şüpheli gözaltına alındı. Yapılan adres aramalarında ise toplamda 5 ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Bu durum, operasyonun ne denli kapsamlı olduğunu ve suç şebekesinin ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor.
Tüm bu gelişmeler, yasa dışı araç alım-satım işlemlerinin ne denli karmaşık ve sistematik şekilde yürütüldüğünü ortaya koyuyor. Özellikle de deprem gibi doğal afetlerin yarattığı kaos ortamında, bu tür dolandırıcılıkların daha da yaygınlaşabileceği endişesi taşınıyor. Bu tür suçlarla mücadele eden güvenlik birimlerinin etkinliği ve vatandaşların bu konuda daha dikkatli olmaları büyük önem taşıyor. Anayasa ve yasalar çerçevesinde hukukun üstünlüğünün sağlanabilmesi için, bu tür olaylara karşı daha sıkı önlemlerin alınması gerekmektedir.