Eski Zaman gazetesi çalışanı ve firari FETÖ’cü olan Ahmet Dönmez’in YouTube programına katılan Tuncay Abdullah Antepli, terör örgütü FETÖ hakkında önemli itiraflarda bulundu. Antepli, 2010 yılında gerçekleştirilen KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı) sorularının çalınmasıyla ilgili medyada çıkan haberler döneminde, FETÖ’nün elebaşı olan Fethullah Gülen’in yanında olduğunu açıkça ifade etti.
Antepli, o dönemde, toplantının yapıldığı odada 100’den fazla kişinin bulunduğunu belirterek, FETÖ lideri Gülen’in, medyada çıkan haberlerin ardından “şok içinde” olduğunu anlattı. Bu durumu aktarırken, “Gülen, çok özel şartlarda cevap verdiğini” söylediği için, bu durumun olağanüstü bir durum olduğuna dikkat çekti.
“O şokla konuşarak dedi ki, ‘Ben seneler önce sadece mahrem okullara, askeri okullara çok özel şartlarda cevaz vermiştim buna’,” sözlerini kullanan Antepli, Gülen’in göz önündeki kalabalık içinde bile bu şekilde konuşmasının önemli olduğunu belirtmiştir. FETÖ elebaşının, etrafındakilere örgütün yetiştirdiği öğrencilere özel bir cevaz verdiğini de ekledi, “Ben her soruyu çalın, her sınavın sonucunu arkadaşlara verin, böyle bir şey demedim” şeklinde ifadelerde bulunduğunu anlattı.
Antepli, FETÖ’nün iç yapısında, 15 Temmuz öncesinde ciddi bir “ahlaki erozyon” yaşandığını vurguladı. Bu durumu, “Balık baştan koktu. İdari yapıdaki ahlaksızlıklarla biz zaten 15 Temmuz sürecine geldik,” cümleleriyle ifade etti. Yani, örgütün yapısındaki bozulma ve ahlaki çöküntünün, darbe girişimine zemin hazırladığını belirtti.
Tuncay Abdullah Antepli, küçük yaşlardan itibaren terör örgütü FETÖ içerisinde yer almış ve sözde “semt imamlığı” yapmış bir figür. Üniversite döneminden itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Emniyet teşkilatlarında “mahrem imamlık” gibi yüksek kademe görevlerde bulunmuş. FETÖ’nün “Myanmar imamı” ve “Malezya imamı” olarak görev yaptığı bilgisi de ön plana çıkıyor.
Ayrıca Antepli’nin, FETÖ’nün kontrolü altında çeşitli derneklerde aktif bir şekilde faaliyet gösterdiği de belirtiliyor. Daha geniş çaplı faaliyetleri arasında ise, örgütün “dinler arası diyalog politikası” kapsamında ABD’de de görev verdiği haberleri bulunuyor. Özellikle, 2003 yılında Connecticut eyaletindeki bir Hristiyan İlahiyat Fakültesi’nde “dini rehber” olarak çalıştığı ve sonrasında Kuzey Karolina’daki Duke Üniversitesi’nde görev aldığı kaydedilmektedir.